KINIK Belediyesi
Güneyden Bakırçay’a katılan büyük bir kol olan Karadere, Yuntdağ’ının 790 metre yükseltili doruklarında kaynak bulunur. Doğduğu yerden biraz ötede antik bir alan olan Mamurt Kale bulunur. Mamurt Kale’de Sibel(Kibele) Tapınağı kalıntıları Kınık ‘ın ilkçağ izleri olup Bergama Krallığı dönemine ilişkindir. Ayrıca bugün Poyracık diye bildiğimiz beldenin eski adı olan Gambrion. Bergama Krallığı dönemi bir kent olup darphanesi ile ünlüdür.
Yöremizde özgün özellik ve kimlik gösteren Türk boyları görmek istersek, kimlik taramasını halılar, kilimler, çuvallar çıkarabiliriz. bunların desenlerine, motiflerine bakıldığı zaman Kılaz Yörüklerinin de yoğun yerleşim alanı olarak Yuntdağı ‘nın seçtiği anlaşılır. Ayrıca dağlık kesimlerde Çapar, Çavdur, Çepni, Karakeçili ve Sarıkeçili, Karatekeli, Turanlı, Yaylalı, Balabanlı aşiretleri dikkatimizi çeker. Yazın Yund Dağı Yayla, kışın Bakırçay çukuru kışlak olmuştur.
Kınık ‘ta Selçuklu izleri yoktur. Karasioğullar ile Türk egemenliğine girerler oradan da Orhan Gazi ile Osmanlı Devletiyle buluşurlar. Cumalı Köy göçerlik döneminin Cuma merkezidir. Batı yönünde Poyracık Yıldırım Camisi ilk yerleşim noktalarıdır. Yani göçerlik döneminde Cuma günleri bir araya gelme, cem olma, toplanma söz konusudur. Tarihin kilometre taşları olan Cumalı Camisi kitabesi I. Murat dönemini, Poyracık Yıldırım Camisi de bilinen yitik kitabesine göre Yıldırım Beyazıt zamanını gösterir.Genel olarak konargöçer yaşam 200 ıl önce sonra ermiş ve konakladıkları yer Konak belki de Kınık adıyla özdeşleşmiştir. Bergama’dan çıkan kervanlar Koyun Köprüden, Yılanlı ve Sepetçi Köprülerinden geçip Kınık’taki kervansaraya inerler, buradan da Kocaömer, Yaylaköy üzerinden Palamutköy-Zeytinliova ve Akhisar’a doğru yönelirlerdi.Kurtuluş savaşında Cinge Cephesi ile tarihe geçmiş olup, 13 Eylül 1922’de Kınık 1 Ocak 1948’de hazırlıklarını tamamlamış olup, 13 Eylül 1922’de Kınık 1 Ocak 1948’de hazırlıklarını tamamlamış olarak resmen kaza konumuna girmiştir. Belediye örgütü ise Osmanlı Devleti döneminden beri vardır.