Nallıhan Kaymakamlığı Facebook TanıtımSayfası >>>>>>>>>>>http://www.haritatr.com/nallihan-haritasi-e1a8
Nallıhan toprakları çağlar boyu; Hititlerin, Friglerin, Britanya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra 1071 Malazgirt Zaferiyle Türklerin egemenliğine girmiştir. Önce Danişmentlilerin, daha sonra Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunmuş, Anadolu Selçuklularının 1308’de yıkılmasıyla Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey zamanında ise Osmanlı Beyliği topraklarına katılmıştır. Bu fetih sırasında, Oğuz Türklerinin iki boyundan Beydilliler ve Eymirlilerin bir kısmı ilçemize gelip yerleşmişlerdir. İlçemizde, bu boyların adını taşıyan iki köy vardır.
1603-1617 yılları arasında Osmanlı padişahı olan I.Ahmet’in sadrazamı Nasuh Paşa başvezir olmadan önce, 1594 yılı sonbaharında Halep’ten İstanbul’a dönerken Konya-Ankara-Nallıhan-Göynük yolunu, yani bugün 1 numaralı devlet yolu olarak adlandırılan zamanın İstanbul-Bağdat yolunu izler. Yöremizden geçerken ilçenin bugün olduğu yerde bir han, bir hamam ve bir de cami yaptırır. 1595 ilkbaharında biten bu yapıları vakfeder.
O günden sonra bu yerleşim yeri gelişerek büyür.
Kocahan yapılmadan önce, Nallıhan bugünkü yerinde değil, büyük olasılıkla Kayapınar çiftliği yakınındaki şehir kalıntılarının olduğu yerdedir. Kocahan’ın yapımıyla bugünkü yerine bir göç olduğu kesindir. Göçten sonraki tarihini yaklaşık dört yüz sene olarak söyleyebiliriz. Ancak, yer değiştiren ilçenin tarihi daha da eskidir. Şimdiki yerleşim yerinin yakınında bulunan eski şehrin ismi Gordium’dur. Gordium şehri Romalıların Bitinya krallarıyla yaptıkları savaşlarda tahribata uğrayınca terkedilmiştir. Sonraları harap olan eski şehrin yerinde Cleon (Kaleon) tarafından yeni bir şehir kurulmuş ve ismi de Juliopolis olarak değiştirilmiştir. Juliopolis, eski Gordio Koume’ye verilen isimdir. Son Bizans devrinde ismi tekrar değiştirilmiş ve Basileon olmuştur.
Nallıhan, 16.yy.da Karahisar-ı Naallu nahiyesi olarak Hüdavendigar (Bursa) Sancağına bağlıyken, 19.yy’ın ilk yarısında Ankara Livasına bağlanarak, Korupazarı Naallu ve Karahisar-ı Naallu diye ikiye ayrılmıştır. 19.yy.ın ikinci yarısından itibaren yine tek isim altında birleştirilmiştir.
Çağlar boyu değişik isimler verilen ilçenin adı en sonunda Nallıhan olmuştur. Nallıhan adını nasıl aldığı hususunda ise iki söylenti vardır.
Bunlardan biri; yakınından geçen Nallı Suyu ve handan aldığı, diğeri ise; handan ve bu hanın kapısında bulunan naldan aldığı yönündedir. İkinci söylentiyle ilgili varsayıma göre: Halk kahramanı Köroğlu buradan geçerken gece handa konaklar, ertesi gün giderken hanın bahçe kısmında atının nalı düşer. Nal yerinden alınarak hanın kapısına asılır ve buradan da Nallıhan ismi çıkar.
NALLIHAN
Nestling in the triangle formed by Ankara, Eskişehir and Bolu, Nallıhan in the Western Black Sea Region is a county of Ankara that is famous for its natural and cultural riches.
Over the ages, Nallıhan has been ruled not only by the Hittites, Phrygians, Bithynians and Macedonians but also by the empires of Persia, Rome and Byzantium. it was first invaded during the Arab campaigns against istanbul, and conquered by the Turks following their victory at the Battle of Manzikert in 1071. The county seat of Nallıhan got its name when in 1599 the vizier Nasuh Pasha built a han or caravanserai in the region. Legend has it that the folk poet Köroğlu looged for one night at this han while passing through the region, and that the next morning as he was leaving a horseshoe (Turkish nal) fell from the hoof of his steed. it is believed that this horseshoe or nal was picked up and hung över the portal of the han, and that the name of the place thus has a conneetion with this folk poet.
Most of the populace of Nallıhan makes its living from farming and livestock breeding. Two of the county's main sources of income are the breeding of Angora goats and the cultivation of silkworms. And the fact that silkworms are widely cultivated in the county has led to the proliferation of needlework there. in our day the silk obtained from the worms is largely sold to merehants, but from one to one-and-a-half kilograms per year is set aside to be used for needlework in the county households.
The Silk Needlework of Nallıhan
This handicraft, so demanding of patience, is native to the Ankara county of Nallıhan and, quite apart from its role as an element of dress and adornment is imbued with deeper meanings which are expressed through an original language.Needlework is one way in whicn the Anatolian woman expresses herself and conveys her thoughts and feelings. Rather than communicating what is in her mind with words, she has found different ways to teli her joy, pain, resentment and hope through handicrafts, and worked up a visual language consisting of messages that are sometimes witty and sometimes biting and sarcastic.
Through colors and shapes, needlework expresses such emotions as love, pain, remorse, anger, disappointment, happiness and exuberance, and even conveys thoughts and feelings arising from social events and interactions.